İmar hukuku, 3194 sayılı İmar Kanunu olmak üzere pek çok konu ile doğrudan ilişkisi olan planlı, sağlıklı ve çevre şartlarına uygun ortak yaşam alanlarının oluşturulmasında rol oynayan hukuk dalıdır. İmar yetkisi geniş anlamda belediyelerin elinde olmakla birlikte yasaların ve hükümetin izniyle sınırlandırılmaktadır. Yapılmış ve yapılacak olan imar düzenlenmemelerinin kanuna aykırı olması söz konusu olamaz.

 

Nitekim söz konusu düzenlemeler, uygulanabilir, makul ve kamu yararına uygun olmalıdır. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki mülkiyet hakkı hem Anayasa hem de kanunlar nezdinde korunan en temel haklardan olup özel mülkiyete konu hakların tamamen kamu lehine sınırlandırılması mümkün bulunmamakta ve kamulaştırma yetkisinin kullanılması ve karşılığında adil ve makul bir bedelin ödenmesi gündeme gelmektedir. Çevre sağlığı ve güvenliği ile kamu sağlığı ve yararı gözetildiğinde amaca uygun ve genel düzeni bozmayan imar düzenlemeleri Mahkemeler nezdinde yasaya uygun kabul edilebilmektedir.